Aucune traduction exact pour يَسْتَبْشِرُ
Traduire turc arabe يَسْتَبْشِرُ
turc
arabe
extended Results
-
insan (n.)plus ...
-
insanlık (n.)plus ...
-
adam (n.)plus ...
-
kişi (n.)plus ...
-
erkek (n.)plus ...
-
yaratık (n.)plus ...
-
halk (n.)plus ...
-
evren (n.)plus ...
-
mutluluk (n.)plus ...
-
sevinç (n.)plus ...
-
rendelemek (v.)plus ...
-
elalem (n.)plus ...
-
cihan (n.)plus ...
- plus ...
les exemples
-
Sehir halki, insan seklindeki güzel yüzlü melekleri görünce, onlara igrenç islerini yapabileceklerini düsünüp sevinerek geldiler.وجاء أهل المدينة يستبشرون
-
Onlar, Allah'in nimetini, keremini ve Allah'in, müminlerin ecrini zayi etmeyecegini müjdelerler.يستبشرون بنعمة من الله وفضل وأن الله لا يضيع أجر المؤمنين
-
Allah'in lütfundan verdigi nimetle sevinçlidirler. Arkalarindan kendilerine ulasamayan kimselere de hiç bir korku olmayacagini ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.فرحين بما آتاهم الله من فضله ويستبشرون بالذين لم يلحقوا بهم من خلفهم ألا خوف عليهم ولا هم يحزنون
-
Bir sûre indirildigi zaman, içlerinden biri çikar, 'Bu sûre hanginizin imanini arttirdi?' der. Fakat müminlere gelince, aslinda her inen sûre onlarin imanini arttirmistir ve onlar sürekli olarak müjdelenip duruyorlar.وإذا ما أنزلت سورة فمنهم من يقول أيكم زادته هذه إيمانا فأما الذين آمنوا فزادتهم إيمانا وهم يستبشرون
-
Böyle iken, Allah bir olarak anildigi zaman ahirete inanmayanlarin yürekleri burkulur da, O'ndan baskalari anildigi zaman derhal yüzleri güler.وإذا ذكر الله وحده اشمأزت قلوب الذين لا يؤمنون بالآخرة وإذا ذكر الذين من دونه إذا هم يستبشرون
-
( Lut kavminin oturduğu Sodom ) Kent ( inin ) halkı , ( Lut ' un genç konuklarını duyup ) sevinerek geldiler .وجاء أهل مدينة لوط إلى لوط حين علموا بمن عنده من الضيوف ، وهم فرحون يستبشرون بضيوفه ؛ ليأخذوهم ويفعلوا بهم الفاحشة .
-
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi .وجاء أهل مدينة لوط إلى لوط حين علموا بمن عنده من الضيوف ، وهم فرحون يستبشرون بضيوفه ؛ ليأخذوهم ويفعلوا بهم الفاحشة .
-
Şehir halkı , sevinerek geldiler .وجاء أهل مدينة لوط إلى لوط حين علموا بمن عنده من الضيوف ، وهم فرحون يستبشرون بضيوفه ؛ ليأخذوهم ويفعلوا بهم الفاحشة .
-
Şehir halkı , birbirlerini müjdeleyerek misafirlerin yanına geldi .وجاء أهل مدينة لوط إلى لوط حين علموا بمن عنده من الضيوف ، وهم فرحون يستبشرون بضيوفه ؛ ليأخذوهم ويفعلوا بهم الفاحشة .
-
Şehir halkı geldi . Muştulanmış olmanın sevincini yaşıyorlardı .وجاء أهل مدينة لوط إلى لوط حين علموا بمن عنده من الضيوف ، وهم فرحون يستبشرون بضيوفه ؛ ليأخذوهم ويفعلوا بهم الفاحشة .