Aucune traduction exact pour تَسْتَتِرُ


Question & Réponse
Text Transalation
ajouter des mots
Envoyer

Traduire turc arabe تَسْتَتِرُ

turc
 
arabe
extended Results

les exemples
  • Askeri eylemleri, hikmetinden sual olunmaz ilahi otoritesince örtülür.
    كانت تصرفات قواته المسلحه تستتر خلف سلطته
  • Aylarca çukurlar kazdılar, gömdüler, saklandılar, öldürdüler.
    مصانع تنغرس في الأرض من شهر إلى شهر وتغوص وتَسْتَتِر وتقتل قتلًا.‏
  • Kurbanla aranızdaki ilişkiyi bizden sakladınız. Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
    .تستتر على علاقتكَ الشخصية مع الضحية - .كنتَ أحاول المساعدة ، أنتَ تعلم ذلك -
  • Siz kulaklarinizin, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde sahitlik edeceginden korkarak kötülükten sakinmiyordunuz. Fakat yaptiklarinizdan birçogunu Allah'in bilmeyecegini zannediyordunuz.
    وما كنتم تستترون أن يشهد عليكم سمعكم ولا أبصاركم ولا جلودكم ولكن ظننتم أن الله لا يعلم كثيرا مما تعملون
  • Onlarla kendisi arasına bir perde çekmişti . Biz de ruhumuzu ( Cebrail ' i ) ona gönderdik .
    « فاتخذت من دونهم حجابا » أرسلت سترا تستتر به لتفلي رأسها أو ثيابها أو تغسل من حيضها « فأرسلنا إليها روحنا » جبريل « فتمثل لها » ب لبسها ثيابها « بشرا سويا » تام الخلق .
  • Siz ( günah işlerken ) kulaklarınızın , gözlerinizin ve derilerinizin , aleyhinize şahidlik etmesinden gizlenmiyordunuz , yaptıklarınızın çoğunu Allah ' ın bilmeyeceğini sanıyordunuz .
    « وما كنتم تستترون » عن ارتكابكم الفواحش من « أن يشهد عليكم سمعكم ولا أبصاركم ولا جلودكم » لأنكم لم توقنوا بالبعث « ولكن ظننتم » عند استتاركم « أن الله لا يعلم كثيراً مما تعملون » .
  • Sonra onlardan yana ( kendini gizleyen ) bir perde çekmişti . Böylece ona ruhumuz ( Cibril ' i ) göndermiştik , o da , düzgün bir beşer kılığında görünmüştü .
    « فاتخذت من دونهم حجابا » أرسلت سترا تستتر به لتفلي رأسها أو ثيابها أو تغسل من حيضها « فأرسلنا إليها روحنا » جبريل « فتمثل لها » ب لبسها ثيابها « بشرا سويا » تام الخلق .
  • " Siz , işitme , görme ( duyularınız ) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz . Aksine , yaptıklarınızın birçoğunu Allah ' ın bilmeyeceğini sanıyordunuz . "
    « وما كنتم تستترون » عن ارتكابكم الفواحش من « أن يشهد عليكم سمعكم ولا أبصاركم ولا جلودكم » لأنكم لم توقنوا بالبعث « ولكن ظننتم » عند استتاركم « أن الله لا يعلم كثيراً مما تعملون » .
  • Sonra , insanlardan gizlenmek için bir perde germişti . Cebrail ' i göndermiştik de ona tam bir insan olarak görünmüştü .
    « فاتخذت من دونهم حجابا » أرسلت سترا تستتر به لتفلي رأسها أو ثيابها أو تغسل من حيضها « فأرسلنا إليها روحنا » جبريل « فتمثل لها » ب لبسها ثيابها « بشرا سويا » تام الخلق .
  • Siz , gözleriniz , kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize şahidlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz . Hayır ; Allah ' ın , yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz .
    « وما كنتم تستترون » عن ارتكابكم الفواحش من « أن يشهد عليكم سمعكم ولا أبصاركم ولا جلودكم » لأنكم لم توقنوا بالبعث « ولكن ظننتم » عند استتاركم « أن الله لا يعلم كثيراً مما تعملون » .