Examples

• Gücünü yitiren organizasyonlarını kuvvetlendirmek için iyi bir alış veriş olacağı zaten aşikar.
  هذا الشراء سينعش .القوّة المتضائلة من منظمتهم
• Öte yandan, racquetball oynuyorum çok iyi psikiyatrist bir çiftle.
  بجانب أننى ألعب كرة المضرب مع اثنين متضائلين جيدا
• Ama bakın böyle zorlu oylamalarda en ince ayrıntısına kadar analiz etseniz de fark etmez.
  لكن، إسمع ..أصوات متضائلة كهذه ..يمكنك أن تشبعها تحليلا
• Kas sistemi küçülmüs. Muhtemel sebep beslenme bozuklugu.
  عضلات متضائلة، ناتجة على الأرجح من سوء التغذية
• Kas sistemi küçülmüş. Muhtemel sebep beslenme bozukluğu.
  عضلات متضائلة، ناتجة على الأرجح من سوء التغذية
• Aslında biraz düündüğün zaman hayatta hiç bireyin tesadüfi olmadığını anlıyorsun.
  في عمرنا، روجر، عندنا خلفنا ماضي متزايد. . . ووجه مستقبل متضائل. نعتبر خياراتنا. - أوه، نعم. ما هم؟
• Sadece ilgimi çeken işleri kabul ediyorum ve açıkçası, bana anlattıklarınız beni hiç ilgilendirmedi.
  أنا الآن أتولى بعض القضايا كشئ يثير إنتباهى و لأكن صريحا فإهتمامى بحالتك متضائل