Übersetzen Türkisch Arabisch تَحَلُّب

Türkisch

Arabisch

İnekleri sağmak. - Bir ineği.

تحلب الأبقاء
Diğerleri süt vermiyor.

و البقية لا تحلب ؟ -
Sadece süt sağan bir kız, Pierce.

إنها فتاة تحلب بقرة
Her zaman faydalanmaya çalışıyorsun.

دائماَ تحاول أن تحلب فرصتك
Hangisini sağıyordun o zaman? Baba?

ـ أيهم كنت تحلب؟ ـ أبى
Onu sağmaya mı çalıştın? Orospu çocuğu!

حاولت أن تحلبه يا إبن العاهرة
Meme uçlarımı da emmeyeceğim.

مـــصّ حلماتـــي مثلما تحــلب البقــره مثــــل
Sağmak gerekiyor, yoksa deli gibi böğürüyorlar.

عليك أن تحلبها، وإلا سوف تخور كالمجنونة
Oraya gidip onları sağmalısın.

يجب أن تبقى هنا وتحلب الأموال منهم
- Hiç tavuğa süt verdin mi? - (kahkaha atar) Hayır.

- ألم تحلب دجاجة أبدا من قبل؟