Textbeispiele

• Strutt'ın borcunu öde.
  افتداء (ستروت)ْ
• Pişmanlık, hatırlanmaktır.
  الإفتداء شيء له قدسيته
• Pero pişmanlık kolay gelmez.
  الإفتداء ليس شيء سهلاء
• İyi bir kurtarılma hikâyesini severim.
  أحب قصة الافتداء الجيّدة
• Yalnızca zorunlu ihtiyaçlarımızı satın alacağız.
  ما نحتاجهُ هو الإفتداء
• Bu bir cinayet değil, kurban etmedir.
  هذا ليس اغتيالا، إنه افتداء
• Birilerinin ardından iş çevirenler günahlarını çekiyorlar.
  الأشخاص الذين يقفزون للوصول إلى الأستنتاجات يمكنهم الإفتداء بأنفسهم
• Özel güvenlik detaylarım, en iyi paralar satın alabilir.
  انا من وحدات الامن الخاص يمكن الافتداء عنا بافضل المال
• Çocuklarımı terk ettim ve o zamandan beri onlara geri dönmeye çalışıyorum.
  خلّفتُ ابنيّ ورائي وأنا أحاول افتداء عودتي منذئذٍ
• Çocuklarımı geride bıraktım ve o zamandan beri dönmeye çalışıyorum.
  خلّفتُ ابنيّ ورائي وأنا أحاول افتداء عودتي منذئذٍ