...

• elinden geleni yapmak
  بَذَلَ مَا في مَقْدْورهِ
  mehr ...
• elinden geleni yapmak
  بذل النفس والنفيس
  mehr ...

relevante Treffer

• ağzına geleni söylemek
  تَكَلُّم بَدُون تَفْكيِر
  mehr ...
• kanuna karşı geleni uyarma
  ينذر المخالف
  mehr ...
• elinden kaçırmak
  فاتته الفُرْصَة
  mehr ...
• elinden kurtulmak
  اَفْلَت منْ يدِهِ
  mehr ...
• elinden gelmek
  في مَقْدْورهِ
  mehr ...
• elinden bir şey gelmemek
  عَجْز
  mehr ...
• yapmak
  تَعْذِيب
  mehr ...
• yapmak (v.)
  صنع {[صُنْعًا]}
  mehr ...
• yapmak
  عَمِلَ {[عَمَلاً]}
  mehr ...
• yapmak
  فَعَلَ {[فَعْلاً]}
  mehr ...
• yapmak
  صَنِيعًا
  mehr ...
• yapmak (v.)
  فطر
  mehr ...
• yapmak (v.)
  سبب
  mehr ...
• yapmak (v.)
  أحدث
  mehr ...
• yapmak (v.)
  خلق
  mehr ...
• yapmak (v.)
  ألف
  mehr ...
• yapmak (v.)
  جعل
  mehr ...
• yapmak (v.)
  جبل
  mehr ...
• para yapmak
  اِكْتَنَزَ نُقُوداً
  mehr ...
• para yapmak
  اِدَخَرَ نُقُوداً
  mehr ...
• para yapmak
  جَمَعَ نُقُوداً
  mehr ...
• patinaj yapmak
  تَزَلَّجَ
  mehr ...
• patinaj yapmak
  تَزَلَّق
  mehr ...
• perhiz yapmak
  مَارَسَ الحَمْيَةً
  mehr ...
• pansuman yapmak
  ضَمَّدَ
  mehr ...
• kaza yapmak
  وَقَعَ {[وُقُوعًا في ال}
  mehr ...
• ıslahat yapmak
  تَجْديد
  mehr ...
• ızgara yapmak
  شَوي
  mehr ...