Türkisch-Arabisch
    ...
    suret çıkarmak
    صَوَّرَ
    relevante Treffer
    suret (n.)
    نسخة
    suret (n.)
    نسخة طبق الأصل
    suret (n.)
    السجل المدرسي
    suret
    صُورَة {ج صُوَرٌ}
    asıl suret
    صورة أصلية
    onaylı suret
    صورة مصدقة
    çıkarmak
    صَدر
    çıkarmak
    اخْرج
    çıkarmak (v.)
    نزع
    rezalet çıkarmak
    تَفَاضَحَ
    piyasaya çıkarmak
    عَرَضَ إلى السُّوق أو قَدَّمَ إلى السُّوق
    patırtı çıkarmak
    طَقْطَقَ
    para çıkarmak
    أحال نُقُوداً إلى
    para çıkarmak
    حَوَّلَ نُقُوداً إلى
    ortaya çıkarmak
    ظَهَرَ {[ظُهْوراً]}
    haklı çıkarmak
    تّبْرِير
    olay çıkarmak
    أوقع حَادِثًا
    satılığa çıkarmak
    عَرَضَ لِلْبَيْع
    satışa çıkarmak
    عَرَضَ {[ِعَرْضًا لِلْب}
    satıya çıkarmak
    قَدَّمَ لِلاِنْبِيَاع {لِلبَيع}
    zevkini çıkarmak
    تَمَتَّعَ أو اِسْتَمْتَعَ
    yangın çıkarmak
    تَسَبَّبَ إلى الحَرِيق
    yangın çıkarmak
    اَحْرَقَ
    yangın çıkarmak
    حَرَّقَ
    yalanını çıkarmak
    اَظْهَرَ كِذْبَة
    temize çıkarmak
    زَكَّى
    tedavüle çıkarmak
    رَوَّجَ
    rızkını çıkarmak
    كَسَبَ رِزْقاً
    sonuç çıkarmak
    اَسْتَنْسَخَ نَتِيجَةٍ