No exact translation found for مُتَقَوِّس


Question & Answer
Text Transalation
Add translation
Send

Examples
  • Açık bir fermuar. Ve dişleri yamulmuş.
    سحاب مفتوح وأسنانه متقوسة
  • Kemikler dışarı doğru eğilmiş.
    العظام متقوسة للخارج
  • - Şu sen misin, Zeze? - Hayır, ben çapraz bacaklı değilim.
    أهذا أنت ، (زيزي) ؟ - لا ، لست متقوس الساقين -
  • Ucu kavisli bir silahla zorlanmış.
    .أجل، بواسطة سلاح عند إنتهاء متقوّس
  • # Yüzmeye giderseniz Çarpık bacaklı kadınlarla #
    لذا إذا ذهبت للسباحـة مـع # # امرأة متقوسـة الساقيـن
  • Öyle seksi ki, çarpık bacaklı olmamana şaşıyorum.
    هو مثير جداً ، أنا متفاجأة انكِ لستِ متقوسة الساقين
  • O yüzden gidecek olursanız yüzmeye Çarpık bacaklı hanımefendilerle
    لذا إن ذهبت للسباحة مع امرأة متقوسة الساقين
  • "Eğik, kesici olmayan bir silah." Hokey sopası bu, Em.
    "سلاح متقوس وغير حاد" (هذا عصا الهوكي يا (إم
  • Görünen o ki, çarpık bacaklı kadınlarla yüzmeye gitmek istiyorlar.
    يبدو أنهم يحبون السباحة مع النساء متقوسات الأرجل
  • Pusulayı bükmek artığı uygunsuz bir şekilde düşürebilir.
    البطاقات المتقوسة يمكن أن تجعل التشاد تسقط بطريقة غير مناسبة من البطاقة