No exact translation found for تَوَاطَأَ


Question & Answer
Text Transalation
Add translation
Send

Translate Turkish Arabic تَوَاطَأَ

Turkish
 
Arabic
extended Results

Examples
  • Ben de Jimal'in önduruşmadaki mazeret beyanını bozdurmak için dilekçe vereceğim.
    وأنا سأقدم طلب للصرف النظر (إقرارعذر (جمال خلال التواطأ
  • Bana suç ortağının adını verirsen... ...suçlamalarını gözden geçirebiliriz.
    لو كنت تريد ان تعطيني إسم من تواطأ معك أعتقد بأننا نستطيع أن نبدل تهمك
  • Frank örtbas işinde rol alan ve meseleyi görmezden gelerek... ...bize ortaklık eden herkesin bir listesini oluşturdu.
    جمع (فرانك) قائمة بكل من شارك طوعاً ،في المؤامرة وكل من تواطأ دون علم
  • ( Kardeşleri ) , Yusuf ' un yanına girince , ( Yusuf , öz ) kardeşi ( Bünyami ) n ' i yanına aldı ve : " Ben senin kardeşinim , onların ( bizim hakkımızda ) yaptıklarına üzülme ! " dedi .
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Yusuf ' un yanına girdikleri zaman , o , kardeşini bağrına bastı ; " Ben " dedi . " Senin gerçekten kardeşinim .
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Yusuf ' un yanına girdiklerinde , kardeşini bağrına bastı ve : " Ben senin kardeşinim , onların yaptıklarına artık üzülme " dedi .
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Yusuf ' un huzuruna girdikleri zaman Yusuf , kardeşini yanına aldı da ben senin kardeşinim dedi , onların yaptıkları hareketten kederlenme .
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Kardeşler Yûsuf ' un yanına girdiklerinde , Yûsuf öz kardeşini yanına çekip dedi : " Şu bir gerçek ki , ben senin kardeşinim . Onların yapıp ettiklerine üzülme . "
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Yusuf ' un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve " Bilesin ki ben senin kardeşinim , onların yaptıklarına üzülme " dedi .
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .
  • Yusuf ' un yanına girdikleri vakit , o , kardeşini ( Bünyamin ' i ) yanında alıkoydu . Dedi ki : " Bilesin , ben , senin kardeşinim !
    « ولما دخلوا على يوسف آوى » ضم « إليه أخاه قال إني أنا أخوك فلا تبتئس » تحزن « بما كانوا يعملون » من الحسد لنا وأمره ألا يخبرهم وتواطأ معه على أنه سيحتال على أن يبقيه عنده .