Examples

• Her zaman fısıltı ile konuşulurdu.
  دائما بخفوت
• Duyarsızlık, aç gözlülük... ve korku yüzünden... ...alevi kırpışır... ...ve soluklaşır.
  ...يومض ويزداد بخفوت بسبب اللامبالاة ...الطمع
• Fazladan kredi için Teftiş Mangası'na katılmak isteyenler... ... yüksek müfettişin ofisinde kayıt yaptırabilir.
  أولئك الذين يَتمنّونَ الإِنْضِمام إلى الفرقةِ الإستقصائيةِ لزيادة أرصدتنا... ... قَدْ يُوقّعُوا في مكتبِ المحقّقِ العاليِ. بخفوت تدريجي.