Examples

• Topçular nöbet değiştirsin.
  !أسعف المدفعيين
• Hemen tıbbi yardıma ihtiyacı var
  يحتاج الاسعفات الاوليه حالا
• Hemen tıbbi bakıma ihtiyacı var.
  يحتاج الاسعفات الاوليه حالا
• - Biri onu olay yerinde dikmiş.
  أحد ما أسعفه بالخارج
• - Sen yarasını temizle. - Ben yaparım, ben yaparım.
  أنت،أسعفيه- سأفعل أنا-
• - Bölgede biri tedavi etmiş.
  أحد ما أسعفه بالخارج
• Taze bir yara. - Biri onu olay yerinde dikmiş.
  إنه جرح حديث - أحد ما أسعفه بالخارج -
• Orada biri onunla ilgilenmiş. Bu ona biraz zaman kazandırır.
  هنالك من أسعفها بالداخل وأكسبها بعض الوقت
• Umarım yeterli vakti olmuştur.
  أتمنى أن يكون الوقت قد أسعفه
• Sadece bu yıllık olduğunu düşünüyorlar.
  يقولون بأنكم تمثّلون الإسعفات الأوليّة " لهذه السنة "