-
Tek yapabildiğim göz kırpmaktı.
كل ما استطعت فعله هو أن أرمش بعيني
-
Uçlarından kırpmak, boyunu ellememek?
نشذب الاطراف ونبقي علي الطول ؟
-
Tek yapabildiğim gözlerimi kırpmaktı.
لم أكن أستطيع سوى وَمـْض عينيّ
-
Başlıyoruz, gözünü kırpmak yok.
.نبدأ الآن، لا ترمش
-
Başlıyoruz, gözünü kırpmak yok.
سنبدأ الآن .لا ترمش
-
Biraz kırpmak ister misin?
هل تريدين مني تشذيب هذا؟
-
Uzun bir zamana göz kırpmak.
أن تجد نفسك بلا أنفاس
-
- Sen neden bahsediyorsun? - Göz kırpmak.
عن ماذا تتحدثين؟ - الغمزات -
-
Sonsuz bir süre için göz kırpmak.
للرمش لفترة زمنية طويلة جداً
-
Seni izleyen tüm erkekler koyun kırpmak ister!
و كل الرجال الذين يلحقون بك ! كالخراف ليتم جزهم