-
Kan şekerini yükseltmek zorundasın.
يجب أن ترفع نسبة السكر بدمك.
-
Göreviniz adamların moralini yükseltmek.
نائب الحزب, مسئول عن روح معنويّة للطاقم
-
Üzgünüm sesimi yükseltmek istememiştim.
.أسف ، لم أقصد النباح
-
Söylemeliyim. - Tansiyonunu yükseltmek istemiyorum.
بالطبع لا, علي ذلك, لأنني سأرفع ضغطها إن فعلت
-
Fiyatımı yükseltmek zorundayım.
يجب أن أرفع أسعاري
-
Hepsinin rütbesini yükseltmek lazım.
يجب ترقيتهم جميعاً في رأيي :لأن هذا حقيقي
-
Fiyatı yükseltmek için.
ليرفع السعر
-
Bu vergi yükseltmektir.
هذه كانت أن ترفع الضرائب.
-
Hayal edemeyeceği mertebelere yükseltmek.
حتى ابى ماكان يحلم برفعها لهذه المكانة
-
Kan şekerini yükseltmek zorundasın.
حسناً، إنها كافية بالفعل.