-
Seçenekleri tartmak.
شيئاً أنا جيد فيه ، عادة
-
Pirinç tartmak için.
انها لقياس الأرز
-
Eti tartmak için teraziler hazır mı?
هل هناك ميزان لوزن اللحم؟
-
Cesaretimi tartmak ister misin? İster misin söyle?
هل تودون تحدي شجاعتي ؟
-
Sizi tartmak zorunda mı kalacağım bayım?
أيجب عليَّ أن أقيس وزنك يا عزيزي؟
-
Şimdi geriye... ...kristali kırıp tartmak kaldı.
الآن، كل ما بقي هو تكسيره، ثم وزنه
-
Şimdi geriye... onu kırıp tartmak kaldı.
الآن، كل ما بقي هو تكسيره، ثم وزنه ونكون انتهينا
-
Seni değerlendirmek, rehabilitasyonunun sürecini tartmak benim işim.
وظيفتي هي تقييمك تقييم سير إعادة تأهيلك
-
"Olasılıkları tartmak ve en uygun olanını seçmek."
" وازن بين الإحتمالات، ثمّ اختر أكثرها ترجيحاً"
-
Terazinin bir tarafında hayatınız varsa operasyonel riski tartmak zordur.
لا، أقسم، أقسم كل ما أعرفه أن رجلا اشترى بعض المواد له، حسنا؟