-
Müziğini oldukça tatlı buldu.
إنه يحب الموسيقى التي تعزفها
-
Ayrıca onu çok tatlı bulmuş.
بالإضافة إلى أنها قالت أنه رائع للغاية
-
Charles az önce akşam yiyeceği tatlıyı buldu.
تشارلز) قد وجد) حلوة هذا المساء
-
Raj bile o pisliği tatlı buldu.
حتى ( راج ) يقول بأن ذلك الأحمق لطيف
-
- Tatlı patatesim! - Bulmuşsun!
اوه..بطاتتى الصغيرة اوه..لقد وجدتها
-
Tatlı huzuru bulmuş bir beden acı çekmez.
فالجسم لا يعاني أثناء السكينة العذبة
-
Görüyorum ki "Samantha'nın Tatlıları"nı bulmuşsunuz. Evet.
يبدو بأنك وجدتي حلويات سامانثا.
-
Çok tatlı bir fahişe bulmuşsun.
حسنا لقد التقطت عاهرة جميلة جدا
-
Bazıları buna zayıflık dese de... ...ben her zaman garip bir biçimde tatlı bulmuşumdur.
البعض يعتبر ذلك ضعف ! لكن أنا دائما أجده لطيف بغرابـه
-
Şey, biraz fakir...ama yeterli bir tatlı kaçamak bulmuş olacağız.
حسناً سنكون أقل فقراً ومعنا ما يكفينا لإيجاد مهرب لذيذ