-
"Tatlıca gülümsedin..."
"وبدات ابتسامتك الجميله"
-
- "Tatlıcı" mı dedin sen?
هل قلت " محلي " ؟
-
Köşedeki bir tatlıcı.
لا ، سبليتسفيل ، إنه متجر حلويات بعد الزاوية مباشرة
-
Onu tatlıcı dükkanın arkasındaki park yerinde bıraktım.
وتركتها في ساحة انتظار خلف متجر معجنات
-
Çocuklar bana "Tatlıcı geldi diye sesleniyorlardı'.
وعندما كان الاطفال يروني يقولون لقد اتى بائع الحلوى.
-
Fazla zamanınızı almak istemiyoruz. Bu işi kısa ve tatlıca yapalım.
،والآن, لا نريد أن نأخذ الكثير من وقتكم فلنجعل هذا قصيراً ولطيفاً
-
Yılın, siz çılgın gençlerin... ...dikkatli davranmayı unutup... ...tatlıca seviştiğiniz harika zamanı.
!أعدها "آخرون يجدون طريقة لتفريغ الضغط" ماذا؟ ماذا تفعل؟ !لا! توقف! انزعها
-
Evet, ben de şimdi şehir merkezindeki... ...Budist Tapınağının yanında harika bir tatlıcı buldum.
نعم, ووجدت هذا المكان الرائع بجانب المعبد البوذي في وسط البلدة