-
Bilgi paylaşımı, sorumlulukların bölünmesi... ...ve yetki vermek.
.مشاركة المعلومات .توزيع المسؤوليات
-
Belediye de yetki vermek için parayı görmek istiyor.
المنطقة التجارية تريد مصدر التمويل قبل أن تمنح الترخيص
-
Başkomiser Gregson yetkilerine son vermek istedi.
النّقيب Gregson أرادَ السَحْب أوراق إعتمادكَ قبل أيام قَليلة.
-
Kazanmaktan hoşlanmaktan çok, kaybetmekten nefret ederim... ...bunun anlamı, saf bir başarıdan çok ret edilme korkusundan... ...motive olurum... ...ki acı bir şekilde, bu kendime yetki vermekten çok... ...kendimi daha yıkıcı oluyor.
أكره الخسارة ،أكثر من أن أحب الفوز الذي يعني أنا مندفعه أكثر بخوف الرفض ،من نقاوة النجاح
-
- Muhafazakar Parti iç tüzüğü... ...iktidarda olan bir başbakanı azletme yetkisini parlamento üyelerine vermektedir.
تمكن للنائب المحافظ من خلع رئيس .الوزاء الحالي