-
Toptan satış yapıyor.
إنه يبيع منها الكثير
-
- Ama toptan satış konunun dışında.
البيع بالجملة أمر مستبعد
-
Çikolata toplarının satış rakamları geldi. Tavan yapmışız.
أيها العناصر تعالوا أدخلوا فقط لتذوقوا كرات الشوكولاتة
-
Blackridge toptan satışıyla ilgili neden görüşüyoruz?
ماذا حدث لأقل سفر و أقل ساعات عمل ؟ حسناَ أنا منفتحة على السفر, ما الأمر ؟
-
Bu toptan satışlarla ilgili hemfikir değil misin?
كم تدفعين؟ لا شئ, انه عمل تطوعي
-
Bu adamlar toptan satış da yapıyorlar gibi.
هؤلاء الأشخاص يبيعون بالجملة أيضا
-
Eğer bütün şehre toptan satış yapıyorsan...
....بما أنك تبيع بالجملة في المدينة
-
Barney'nin toptan satış mağazası gibi mi?
مثل مستودع (بارني)؟
-
Toptan satışlarda avokadonun tanesi 30 sent.
.أوووه، الأفوكادو بـ 30 سنت للواحدة بسعر الجملة
-
Hem ayrıca toptan satış işi yapıyorlar.
ونعرف أيضا أن أنهم لديهم أعمال البيع بالجملة.