-
Bu sabah buradaki yıkımı tasvir etmek çok zor.
من الصعب وصف الدمار الذي حدث هنا هذا الصباح
-
Gördüğümü tasvir etmek için onlara yakından bakmak istiyorum.
هل تريدني أن أكتب كل ما أشاهده؟
-
Birileri böcek feromonlarını hedeflerini tasvir etmek için kullanmış.
أحدٌ ما كان يستخدم فيرمونات حشرة الجحيم . ليضع علامات على الضحايا
-
Mayaların öteki dünyayı tasvir etmek için ölü bir yıldız seçmesi… …ne kadar da şaşırtıcı.
كَمْ مُدهِش الذي Mayans إختارَ a يَمُوتُ النجمَ لتَمْثيل عالم الجريمةِ.
-
İncil, kendi yarattığı varlıkları... ...yok eden intikamcı bir Tanrıyı tasvir etmektedir.
فالإنجيل يصور الرب المنتقم الذي يذبح المخلوقات التي خلقها بعنف