-
Güneş gözlüklerini takıyor ve etrafta boynundakilerle şıkır şıkır dolaşıyor.
إنه يرتدي نظاراته الشمسية مع تلك الحلي على رقبته أحبها
-
Güneş gözlüklerini takıyor ve etrafta boynundakilerle şıkır şıkır dolaşıyor.
إنه يرتدي نظاراته الشمسية مع تلك الحلي على رقبته
-
Hm. Peki, siz iki başınıza, şıkır şıkır giyinmiş nereye böyle?
إذاً, إلى أين متجهان أنتما الإثنين؟
-
Ona bir çeki düzen verin çocuklar. Şıkır şıkır olsun. Korumamız gereken bir senatör koltuğumuz var...
نريده بكامل زينته فلدينا حفل للسيناتور
-
"Oh!" Şıkırtı! "Ne buldun, küçük Billy? Ne buldun?"
" اوه ! كلانك " - " ماذا وجدت يا ليل بيلي ؟ ماذا وجدت ؟ " -