-
Lanetini kaldırması şartıyla.
.ان يرفع لعنته
-
Ama önce yıkanman şartıyla.
لكن عليك أن تأخذي حمام أولا
-
Yavaş olması şartıyla ama.
و لكن فقط إذا كان هادئاً
-
Cübbeyi giymen şartıyla.
لو نجحت في الدخول
-
Pekala, burada olman şartıyla.
حسنا, طالما انت هنا
-
- Ailesini korumamız şartıyla mı?
أن نوفر لعائلته حق اللجوء السياسى؟
-
Tabii, dediğimi yapman şartıyla.
بطبيعة الحال ، اتلعبين الكرة
-
Gitmen şartıyla, olur.
كما تريدين ولكن .المهم أن ترحلي
-
Hoşuna gitmesi şartıyla.
طالما أنت تحبيه
-
Cygnus desteklemek şartıyla bizimdi.
كانت "سيقنس" توفر الدعم