-
Şantaj yapmak zorunda kalacağım.
.سأقوم بإبتزازه
-
Sana şantaj yapmak mı?
يبتزك ؟
-
- İnsanlara şantaj yapmak için. - Tanrım.
- في ابتزاز الناس - ياالهى
-
Ashley onu ayarttı, şantaj yapmak için.
أشلي) قامت بإغوائه) وحاولت ابتزازه
-
Ben de ona şantaj yapmak istiyorum.
أريد أن أستخدم هذا الهراء ضده ايضاً
-
Bunlar Byron’a şantaj yapmak için kullanılan fotoğraflar.
(هذه الصور تستخدم لإبتزاز (برايسون
-
- Şantaj yapmak için mi demek istiyorsun?
تقصد إثبات الابتزاز
-
Şimdi, cihazı Beyaz Saray'a şantaj yapmak için kullanıyor.
"الاَن، يستعمله لابتزاز "البيت الأبيض
-
Bu adam şantaj yapmak için ortağımın kızını kullanmaya çalıştı.
هذا الرجل جلب إبنة_BAR_... شريكي هنا .ليبتـزنا
-
BU görüşmeyi bana şantaj yapmak için mi ayarladın
قد اجريت هذه المحاضره لتبتزني؟