-
Limanlar sıkı denetim altında.
والموانئ أغلقت بشدة
-
Bugün nedir bu sıkı denetim?
لمَ كل هذا التفتيش الصارم اليوم ؟
-
Hayır, efendim, onu sıkı denetim altında tutardım.
لا, سيدي. كنت سأتصرف معها بشكل حازم.
-
Lanning öyle sıkı denetim altındaydı ki dışarıya bir mesaj gönderemiyordu.
لنقل أن "لانينج" كان مقيداً ولم يستطع ارسال الرساله
-
Şu aralar sinemada çok sıkı bir denetim var.
جميع موظفى القاعه يقومون بالمراقبه حتى الآن
-
Bu kadar sıkı bir denetimde olduğumuzu neden düşünemiyorsun?
لماذا تعتقدينَ أنَ وقتنا ضيق؟
-
Şu an sistem... ...çok sıkı bir denetim altında.
المنظومة حاليا تحت وضع دقيق
-
Düşünce özgürlüğü çok uzak. Doğu Almanya halkı... ...Doğu Alman Gizli Servisi Stasi tarafından... ...sıkı denetim altında tutulmaktadır.
برلين الشرقية ,عام 1984 , سياسة التحرير لايتوقعها أحد تعداد سكان ألمانيا الشرقية تحت طي الكتمان بواسطة الستاسي (الشرطة السرية لألمانيا الشرقية)
-
Tamam. Ancak bu aşamadan itibaren sıkı bir denetim altında olacaksın! Anlaşıldı mı?
حسناً ، و فقط لعلمك نحن الآن على المحك إذهب الآن و غير ملابسك ، أنت تبدوا كالمتشردين