Textbeispiele
  • Buna ölüme sebebiyet vermek denir.
    الذي يسمى سا صديقي قتل غير إرادي
  • Böyle bir tartışmaya sebebiyet vermek istemezdim.
    أَعتذرُ. أنا لَمْ أَقْصدْ أتسبّب فى هذة الفوضى هنا
  • Buna sebebiyet vermek için ne yaptin?
    لكي يداك فعلته الذي ما ؟ الامر هذا مثل تسبب
  • Buna sebebiyet vermek için ne yaptın?
    ما الذي فعلته يداك لكي تسبب مثل هذا الامر ؟
  • Petto'nun yaralanmasına sebebiyet vermekten dava edilmiştir.
    يقال هنا، "كب كيك (ماكس) منزلية الصنع تم رفع دعوى قضائية ضدهم "،(بسبب الإصابات التي حدث في متجرهم بواسطة (مايرون شايل" ."(المعروف أيضاً بإسم (جي بيتو"
  • Seni, bir araç vasıtasıyla birinin ölümüne sebebiyet vermekle suçluyorum.
    أنا أسائلكَ بالقتل الخطأ ، و التهاون بالتبليغ .عن جريمة قتل
  • Kocası... ...ihmal sonucu ölüme sebebiyet vermekten bana dava açtı.
    زوجها... رأئها تعانى الموت
  • Janstar ve Corvis'e haksız yere ölüme sebebiyetten vermekten dava açmışlar.
    لقد رفعوا دعوى بتهمة (الموت الخطأ" على (شركة ستار) و على (كورفس"
  • Düşmana yardım ve yataklık ve Amerikan Vatandaşlarının ölümüne kasten sebebiyet vermek.
    مساعدة الأعداء و التسبب في خسارة أرواح الأمريكيين
  • Taksir sonucu ölüme sebebiyet vermekten iki ila dört yıla... ...mahkum olmuş.
    حُكم عليه بالسجن من سنتين ،إلى أربع للقتل الغير المتعمد