عَلَّ {[ِعَلاَّ]}
Textbeispiele
  • Amacı sakatlamaktı.
    بل من أجل أن يجرح فقط
  • Neden sakatlamaktan cinayete geçtin?
    إذا لماذا انتقلت من تكسير الأرجل إلى قتل ضحاياك
  • Adamı kasten sakatlamak isterlerken öldürmüşler.
    جريمةُ قتلً قد حصلت هُنالِكٌ ، عن طريق جرح الضحيةٌ بشكلً متعمداً
  • Arka taraflarını sakatlamak da yok.
    .لا حاجة لإصابة الظهر
  • Boyun sakatlamak için iyi bir gece!
    ليله جميله لكسر الرقبه
  • Onu öldürmek ya da sakatlamak isteyerek yapmadı.
    لم يقصد قتلها أو يصيبها بمكروه.
  • Şike yapan oyuncuların amacı onu sakatlamak değildi.
    اللاعب الذي غشه لم يحاول أذيته
  • Ben kocamı sakatlamak için, kör, topal olacağım.
    سوف أجعله مُعاقاً , وسوف أعميه , وسوف أشلُّ هذا الزوج الأعرج
  • 17 adamı infaz etmiş, 9 kadına tecavüz etmiş. İşkence. Sakatlamak.
    اعدم 17 رجل, اغتصب 9 نساء. تعذيب, تشويه, اشياء جيدة
  • Bunu para için yaptığımızı biliyorum ama onu sakatlamak için para almasam da olur.
    وأنا أعلم أننا الحصول على أموال للقيام بذلك , ولكن أن هذا النوع من الفوضى كنت أفعل مجانا.