-
Tanrı onlara rehberlik etmekten vazgeçmesin.
أن يوفقهم الرب في مسعاهم
-
Size yardım etmek. Neo'ya rehberlik etmek.
لمساعدتكم، لتوجيه (نيو)ْ
-
Bazıları, bize rehberlik etmek için, cesareti kullanır.
البعض منا يستعمل الشجاعة لتوجيهنا
-
Sana rehberlik etmek için oradayken erkekliğini düşlüyorsun.
أحلم برجولتك، وأدعو أن أبقى لأرشدك
-
Buraya bu insanlara rehberlik etmek için geldik.
لقد جئنا هنا لنُرشد هؤلاء الناس
-
Senin rolünse, Jack; onlara rehberlik etmek.
هو دوركم ، جاك؟
-
Benim işim bu süreçte size rehberlik etmek.
و عملي هو أن اُوجهكم خلال هذا الدعوى
-
Sana rehberlik etmek için burdayım, Max.
انا هنا لارشدك يا ماكس
-
Planını doğru yoluna sokmana rehberlik etmek için.
.لأعيد مخططك إلى مساره القويم
-
Destek sağlamak ve rehberlik etmek için
من الجيد أن تقدم المواساة و الإرشاد