-
Peşini bırakmak mı istiyorsun?
أتريد التساهل مع الأمر ؟
-
Peşini bırakmak mı?
أتخلى عنها؟
-
- Peşini bırakmak da.
في التخلي عن الأشياء !؟
-
Peşini bırakmak mı?
أدع الأمر ؟ أتعرف هناك قاعدة صغيرة
-
Ne için? Peşini bırakmak için.
لينهي علاقته بكِ
-
Bunun peşini bırakmak zorundasın, Jax.
عليك أن تنسى الأمر
-
Senin yapman gereken peşimi bırakmak.
... ما يفترض بك فعله هو أن تدعني و شأني
-
Orada peşini bırakmak istemediği bir şey var.
هنالك شيء هناك لا يريد أن يتخلى عنه
-
Üzgünüm, ama bu işin peşini bırakmak zorundasın.
والآن، أنا آسف، ولكن .عليك أن تدع ذلك يمر
-
Jill, bu işin peşini bırakmak zorundasın.
جيل) عليكِ ان تتوقفي) عن التنقيب في ذلك الشئ