-
Tufty onun peşinde dolaşmaktan tükenmişti.
تم تحذير (تافتي) من ... عدم ملاحقته
-
Tufty onun peşinde dolaşmaktan helak olmuştu.
تم تحذير (تافتي) من ... عدم ملاحقته
-
New York'ta üç haftamı... ...Leo Burnett'in peşinde dolaşmakla harcadım.
لبثتُ ثلاث أسابيع كالأحمق .في وكالة "ليو بيرنت" القذرة
-
Eski eserlerin peşinde dünyayı dolaşmak.
سأدور حول العالم بحثا عن العصور القديمة جدا
-
Eski eserlerin peşinde dünyayı dolaşmak.
هذا يبدو ساحرا انه ليس بهذه السهولة
-
Yarım saatlik uğraşımı mahfettin. bu aptal kızların peşinde dolaşmaktan sıkılmadın mı?
لقد افسدت جهد ساعه ونصف الا تتعب من الجرى وراء هؤلاء البنات الاغبياء
-
Belki de oğlunla bizi rahat bırakmadığınız için... ...sürekli peşinde dolaşmak zorunda kalıyorumdur.
حسنا، ربما أن في حاجة لذلك .لأنك وابنك لن تتركونا وشأننا