Textbeispiele
  • Önyargısız lütfen.
    هيّا. مر وقت طويل
  • -Sayın Başkan, önyargısı -- Teğmen!
    إن اضطهاده للمتهم وحده يكفى
  • Tarafsız, önyargısız, adil.
    غير متحيز ، غير متعصب عادل
  • Bu ortak bir tekabül önyargısıdır.
    "وهو امر شائع في " الحكم المسبق على الشيء
  • Fakat neticede senaryoyu önyargısız okumasını isteriz.
    و رغم كل هذا يجب أن نكتب النص بعقول منفتحة , أليس كذلك ؟
  • Aşkın büyüsünden ve insanları birbirlerine önyargısız baktırdığından söz ediyor.
    انه يقول ان الحب كالسحر و انه يجعل الناس تنظر لبعضها نظرة رقيقة بدون محاكمة
  • Ama diğerlerinin biyolojisi ve önyargısı... bizi çocuksuz bırakmaya niyetliydi.
    لكن علم الأحياء ...والتحيز للآخريين تآمروا لأبقائنا بدون أطفال
  • Beni affedin, ama tüm olayı tek başıma izlemek istedim... ...önyargısız.
    اعذرني و لكنني فكرت بأن أرى القانون المخترع من دون صحبة
  • Beni affedin, ama tüm olayı tek başıma izlemek istedim... ...önyargısız.
    اعذرني و لكنني فكرت بأن أرى الحادث وحدى من دون تحيز
  • Ben önyargısız olarak devleti temsil ediyorum ve müvekkilimin kanıtı var.
    أنا أمثل حكومة الولايات المتحدة دون عاطفة أو انحياز موكلي عنده قضية - تفضلا -