-
Çok lezzetsiz.
سيء المذاق
-
Çay çok lezzetsizdi.
الشاي لم يكن له مذاق ابدا
-
Ekmeksiz, turşusuz, bibersiz, hardalsız... ...salatasız, peynirsiz, lezzetsiz.
لا كعكة ، لا مخلل الملفوف ، لا فلفل حار ، لا خردل ، لا مخلل، ولا جبن ولا أي نكهة.
-
Çünkü lezzetsiz bir kraker olmak istemiyorum.
لأننّي لا أريد أن أكون .رقاقةً بدون نكهة
-
Bu şimdiye kadar karşılaştığım en berbat, lezzetsiz, mide bulandırıcı şey.
هذه أكثر طرق فن تقديم الطعام ردائه , قرفاً و بشاعة
-
Drama'nın lezzetsiz yemeklerine tat vermek için hemen döneceğim.
سأعود في الحال لأتبّل طبخ (دراما) العديم الطعم
-
Yok, sen yerel pazarlarda... ...satılan, lezzetsiz... ...olanları sevmiyordursun.
.(قلت لك يـا أبـي،هذا هو (سنوكي .إنه مضحـك
-
Lezzetsiz olan hindistan cevizidir. Sen süper lezzetlisin. Judy'e göre değil ama.
!هذا جنون، أنت مرحٌ للغاية- لست كذلك في نظرها-