-
Kasıtsız bir jest.
إنها بادرة غير واعية
-
Pilotlar kasıtsız cinayetle suçlandılar.
ولكنهما وضعا اللوم على حبوب الإستيقاظ
-
"Kasıtsız cinayet" ne demek?
ماذا تعني"قتل خطأ"؟
-
Yaptığı acımasızlık kasıtsız gibiydi.
,لم يتوقف هنا فحسب بل جعلني أكتب
-
Kasıtsız öldürmeydi aslında.
في الحقيقة ... كان قتلاً غير مقصود
-
Kasıtsız cinayet suçlusu aslında.
.في الواقع، لقد أدينت بالقتل غير العمد
-
Kasıtsız olarak gerçekleşti.
لم تكن مقصوده.
-
Kasıtsız adam öldürmeyi isteyecekler.
سيريدون أن تكون قضية قتل غير متعمّد
-
Kasıtsız adam öldürmekten tutuklanabilirdin.
كنت سيقبض عليك لعدم التدخل في قتل رجل
-
Belki kasıtsız adam öldürmekten, on yıl.
ربما القتل الغير مقصود ، 10 سنوات