-
Kabul etmek.
يتضامنوا -
-
Başlangıçta kabul etmek istemedi.
كانت حالتها سيئة فى البداية
-
Anlaşılan, kabul etmek zorundayım.
..يبدو أنه من الضروري أن أتفق معكِ
-
Kabul etmek zorundaydılar.
يجب أن يدعوني أنضم
-
- İnsanları kabul etmekte zorlanıyorsun.
صعوبة في الانفتاح على الناس
-
Bunu kabul etmek zorundayım.
عليّ تقبل ذلك الأمر
-
Kabul etmek zorundayım.
إنها غلطتي , و عليّ تقبّل ذلك
-
Olmadığını... ...kabul etmek zorundayım.
أنا يجب أن .. أه اقبل أنك لست كذلك
-
-Kabul etmek zorunda kaldım.
ماذا قلتِ؟ كان علي أن أوافق
-
Kabul etmek istiyorum.
أود أن أقبل