-
İlahiyat öğretmeniyim.
أقوم بتدريس اللاهوت في الجامعة.
-
ilahiyat ögretmeniyim.
أقوم بتدريس اللاهوت في الجامعة.
-
İlahiyat öğrencisiydim.
كنت من طلبة اللاهوت
-
İlahiyat okuyorlar.
.جامعة مسيحية، كليات طبية
-
Ama İncil'e dayanan bir ilahiyat değil. Farklı bir ilahiyat."
.أوه, إنه ليس لاهوتًا من الكتاب المقدس .بل أمرٌ مختلف
-
Yahudi İlahiyatından çocuklarla oynamaktan vazgeçmeliyim.
لابد أن أتوقف عن اللعب مع هؤلاء الشباب - طلاب المدرسة اليهودية اللاهوتية
-
"İlahiyatçı" mı? İlahiyat fakültesinde olmalıydı.
يجب أن يكون في الكلية
-
Çizar ilahiyat fakültesinde çalışmalar yapıyorum.
أدرس في كلية شيزر
-
17 yaşında ilahiyat fakültesine girdim.
على أنّها غيّرت حذاءها
-
İlahiyat öğencisi... ...ve geleceğin papazı.
.وكاهن مستقبلي