-
"İdeolojik saçmalıklar beni ilgilendirmiyordu. "
ليس بسبب أيّ هراء أيديولوجي
-
İdeolojik bir konu değil.
إنه ليس قوياً كفايه
-
Demek ki inanmayı bırakmış. Belki de ideolojiktir.
حسنا, توقف عن الايمان ربما كان الامر متعلقا بأيدلوجية معينة
-
İdeolojik farklarımızın ötesine giden bir görevimiz var.
إن واجبنا يأتي قبل اختلافاتنا الايدولوجية
-
Bunu ideolojik am budalası içgüdüleri yüzünden yapıyor.
يقوم بذلك بسبب غرائزه الإيديولوجية السخيفة
-
Bir ideolojik hastalık küf gibidir ve önleyici tedbirler gerektirir.
أيديولوجية المرض تشبه التعفن و إحتياجات الوقايه
-
Bilumum müzik ve edebiyat ideolojik açıdan uygun değilmiş.
كل الموسيقى والأدب الذي لايتوافق مع النظام
-
Jens Book-Jenssen ideolojik açıdan uygun mu peki?
هل (جيناس بوك جينسين) متحيز للنظام؟
-
Aaron, neden kendini bu ideolojik kodese koymayı seçtin?
آرون)، لِم إخترت أن تضع نفسك) في هذا الوضع الأيدولوجي؟
-
Aaron, neden sizi seçmiş Kendinizi bu ideolojik hapiste?
آرون)، لِم إخترت أن تضع نفسك) في هذا الوضع الأيدولوجي؟