-
Birlikte ibadet etmek için...
في أماكن عامة... ليصلوا معاً
-
Ben sadece tapınakta ibadet etmek istiyorum.
أريد فقط أن أصلى فى المعبد
-
Sean Devine tapınağında ibadet etmek istiyor.
إنها تريد العبادة في معبد ديفين
-
Sean Devine tapınağında ibadet etmek istiyor.
إنها تريد العبادة في "معبد ديفين" .
-
Civar dağlara gizlice ibadet etmek için gittiler.
فكانوا ينسحبون إلى الجبال المحيطة ليمارسوا شعائرهم فى سرية
-
Sean Devine tapınağında ibadet etmek istiyor.
إنها تريد العبادة في معبد شون ديفين
-
İnsanların tanrılara ibadet etmek için geldiği yer.
،هذا جبل الأوثان .وإنّه أقرب مكان للسماء
-
Burası ibadet etmek için... ticaret yapmak için değil!
أنه مكان عباده وليس سوقآ
-
Çobanlar tutarim. Ben sadece tapinakta ibadet etmek istiyorum.
أريد فقط أن أصلى فى المعبد
-
Doğulu hiç bir bilge, bir ahırda ibadet etmek için gelmedi.
لم يأتي الناس من كل بقاع الأرض ليتعبدوا فقط