-
Doğru. Çıkmak, Matty'nin işi değil.
صحيح، المواعدة ليست من طبع (ماتي)
-
Zemin kattan başlayıp yukarı doğru çıkmak istiyorum.
اريد ان نبدأ بالدور الأرضي وبعدها نتجه الى الأعلى
-
Doğru, şimdi çıkmak zorundayım.
.ذلك صحيح، يجب علي الذهاب الآن
-
Brooklyn'e doğru yola çıkmak üzereyiz.
نحن فى طريقنا لبروكلين
-
Nagazaki'ye doğru yola çıkmak için Edo'dan ayrıldık.
حقوق الترجمة محفوظة أحمد الفيفي حقوق الترجمة محفوظة أحمد الفيفي
-
Bu meseleyle doğrudan başa çıkmak zorundayız.
يجبُ أن نتعامل مع الأمر .مسبّقا
-
Mars'a doğru yolculuğa çıkmak üzeresiniz Pilot nota belirlesin.
هي اتصلت بي
-
Şehre döndüğümüz zaman... ...doğru dürüst çıkmak ister misin?
،وعندما نعود إلى المدينة أتودين مواعدتي؟
-
Yarın Candyland'e doğru yola çıkmak için hazır olursunuz değil mi?
(واستعد للسفر إلى (كاندي لاند مُبكراً في الصباح، هل سمعت؟
-
Doğru. Evet. Buradan çıkmak için onları kullanacak.
ذلك صحيحُ. نعم. وهو يَذْهبُ لإسْتِعْمالهم للخُرُوج من هنا.