-
Fırın santigrat dereceli sanmıştım.
توقعت الفرن بالدرجة السلسيوسية "المئوية"
-
Dereceli bir Amerikalı
أوسمة فى التدريب على الغطس
-
Günaydın, sınıf. Bugünkü sınav dereceli.
صباح الخير، أيها الفريق إمتحان اليوم سيحسب كذلك
-
Georgetown'da makine mühendisliğinden dereceli mezun
لدينا شخص متعدد المواهب
-
- Yüksek dereceli ajanımdı. Her şeyi.
،كان عميلاً رفيع المستوى" "كان يعرف كلّ شيء
-
Şu dereceli silindirin büyüklüğüne bakın:
!انظروا إلى هذه، 2000 ملليلتر
-
Bu "A" dereceli bir alarmıdır.
هذا إنذار من نوع اي
-
Ramsey Call'da orta dereceli yöneticiydim.
" كنت رجل تنفيذي متوسط في " رامزي كول
-
Yüksek dereceli püskürtücü kullanın. Tam basınçlı.
إستعمل موجات الحرارة العالية الضغط الكامل
-
Onu en düşük dereceli ingilizce bulunuyor.
ادنى درجة لها في اللغة الإنجليزية