-
Cesurluktan korkuyorsun.
أعرف بأنكى قلقه بشان كونك شجاعه
-
Cesurluğun kitabını yazmalarını istiyorum!
أريدهم ان يتصرفوا مثل الذين عندهم رصاص .
-
Cesurluğuna hayranım, delikanlı.
انا معجب بك ايها الفتى
-
Gerçeği bulmadaki cesurluğuna...
.فى نخب بحثك الشجاع عن الحقيقة
-
Forli'deki cesurluğundan bahsetti.
لقد قال لي عن شجاعتك في فورلي
-
Cesurluk sertifkası. Scranton Emniyet Müdürlüğü'nden.
" شهادة شجاعة من مركز شرطة " سكرانتون
-
Kendinden önce başkasını düşünmek cesurluktur.
توجد شجاعة التفكير فى الآخرين قبل أنفسنا
-
Kendinden önce başkasını düşünmek cesurluktur.
هناك شجاعة التفكير بالآخرين قبل نفسه
-
O cesurluğun içinde bir dersti.
لقد كانت درس فى الشجاعة
-
Yani, kimse cesurluk yapmazsa, vurulmaz.
وطالما لم يشعر احدكم بالشجاعة فلن يصاب احد