-
Bütün canlılıkları gitti.
ومعنوياتهم متدنية كالمطلوب
-
Adama canlılık veriyor.
أوه، الذي يُنشّطُ.
-
Canlılıktan da öte.
! أفضل من الحياة
-
Biraz canlılık istermisin?
هل لك ببعـض المتعـة؟ ...
-
Sektöründe de canlılık yok.
العمل غير مزدهر تماما به وداعًا باتي
-
Gençliği, dehası ve canlılığıyla.
إنها للشباب! إنها العبقرية ! إنها الحيوية
-
Bir canlılık geldi!
أشعر أنني مليء بالحياة
-
Etraftaki canlılığı seviyorum.
احببت الشعور بالقلق
-
- Kesinlikle bir canlılık vardı.
.هناك مرونة .اللعنة
-
Lekem canlılığını koruyordu...
وصمة عاري كانت على قيد الحياة