-
Adam badire atlatmaya çalışıyor.
حسناً، قد تكون هذه أزمة
-
Birçok badire atlattın.
لقد مررتِ بالكثير
-
O... ...çok badire atlattı.
انها لقد مرت بالكثير
-
Bir sürü badire atlattık.
،لقد مررنا بالكثير سوياً
-
Yeterince badire atlatmadı mı?
ألم يمر بما فيه الكفاية؟
-
Epey badire atlattı.
عانت الكثير
-
Çok badire atlattı, son dönemde.
علينا أن نفكّر مثل الدبّ
-
Birçok badire atlattı. Zamanla düzelecektir.
لقد عاني كثيرا وأعتقد أن سيكون بخير
-
Zavallı adam. Ne çok badire atlatmışsın.
أيها المسكين ، عانيت الكثير
-
Çok açız ve bir çok badire atlattık.
نحن جائعون للغاية .ونجونا من صعاب عدة