-
- Ava çıkmak ister misin?
أتريد الذهاب للصيد؟
-
Artık ava çıkmak zorunda kalmıyorlar.
لا مزيد من الصيد
-
Ben ava çıkmak istiyorum ama.
حسناً، أريد الذهاب للصيد
-
Bazıları kadın avına çıkmak için.
آخرين لتقسيم الذرة
-
Biliyorsun, ava çıkmak, insanları kurtarmak aile mesleği.
أنت تعلم , انقاذ الناس , مطاردة الأشياء عمل العائلة
-
Sizde kalsın, belki yine ava çıkmak istersiniz.
إحتفظ بهذه فقد تعاودك الرغبه في الصيد
-
Sizde kalsın, belki yine ava çıkmak istersiniz.
إحتفظ بهذا فى حالة إذا أردت الصيد مُجدداً
-
O gün ava çıkmak, Camelot'ta adettir.
إنها عادات في (كاميلوت) أن نقوم بالصيد في ذلك اليوم
-
Boş günlerimde, torunumla beraber define avına çıkmak çok eğlenceliydi!
في أيام العطلة,كنا نمرح دائما معا بالذهاب والبحث عن الكنز
-
Bu evde giyinmeye çalışmak Paskalya yumurtası avına çıkmak gibi.
و كأننا بعيد الفصح