-
Antipatik, kaypak Kosak orospularla.
الفاسقات القوقازيات المعاديات للسامية
-
- Sayın Hakim. Burada antipatik bir...
،شرفك أشعر أن هناك بعض الكراهية تجاه
-
Antipatiksin, değişkensin ve kavga için yanıp tutuşuyorsun.
غير سارّة و متقلبة وتبحثين عن المشاكل
-
Babam bu yeni adamın iğrenç, antipatik bir milyarder olduğunu söyledi.
أبي يقول أن العاشق الجديد مقرف ومليونير
-
Birtane her parti için antipatik zor. Çeliskili harmoni kitabin arkasinda.
مجموعة لكل إيقاع طباقيَ بغيض و صعب في آخر النوتة.
-
Bugün burada, bana karşı belirgin bir antipatik hava hissediyorum.
،أشعر أن هناك بعض الكراهية ...نحوي هذا اليوم
-
Harriet Lichtman'ın... ...sana karşı olan fingirdek tutumunu... ...antipatik buluyorum.
(أجد (هاريت ليتمان ...وسلوكها المغازل نحوك مقيتاً
-
Ve benim antipatik yeğenim ondan sonra kral olacak.
وابن أختي البغيض سيغدو الملك من بعده
-
Benim okuduğum kelimelerse "antipatik" ve "bayağı sürtükçe"ydi.
الكلمات التي قرأتها كانت مقيته وداعره
-
Peki ya bana, alıntı yapıyorum "sen antipatik... kan emici, kontrol manyağı bir canavarsın" dediğin zaman?
:بشأن ما قلتِه وأقتبس أنتِ وحش ماصّ للدماء مثير" للاشمئزاز وجانح عن السيطرة"؟