-
Bu öpücük anlaşmamızın ruhunu bozdu.
تلك القُبله انتهكت الروح لكامل اتفاقيتنا
-
Donna ile yaptığım anlaşma ruhum üzerineydi. Evet!
الاتفاق الذي قطعته مع دونا كان من أجل روحى
-
İblisle bir anlaşma yaptı. Ruhunu ona sattı.
عقد إتفاقا مع الشيطان باع له روحه
-
Bobby bunun için ruhunu sattı! Rahatla. Tüm anlaşmalarda ruh iadesi veya kredi olarak saklama yapılır.
لقد باع (بوبي) روحه لاجل هذا - اهدأ، كل الإتفاقات إما تعيد الأرواح أو تحتفظ بالإئتمان -
-
Bir anlaşma yapılmış... ...ve ruhun o anlaşmanın bedeli!
...كان هناك اتـّفاق .وروحك هي الثمن...
-
Binlerce şeytanın ruhuyla bir anlaşma koparmaya...
ليحصد عقد بقيمة 1000 روح شريرة
-
İmzaladığımız bu anlaşmanın lafsına ve ruhuna riayet edeceğinize kefil oldum.
وضمنت لهم بشخصي أنك ستتقيد بالمعنى وروح هذه الاتفاقية التي نوقعها
-
İmzaladığımız bu anlaşmanın lafsına ve ruhuna riayet edeceğinize kefil oldum.
ولقد كفلت لهم تعاونك بنفسي وأخبرتهم أنك تمثل روح هذه المعاهدة
-
Dünyayı gezmekle lanetlenmiş lanetli ruh... ...şeytanın anlaşmalarını bir araya toplar.
روح ما ملعونه ، لعنت ...لتقود الأرض جامعةً عقوداً للشيطان
-
Ben de ona anlattım. Sonra ruhuna karşılık anlaşma yaptı.
لذا أخبرته - وجعلكِ توقّعين بتسليم روحك -