Textbeispiele
  • Bir anlam çıkarmak pek zor.
    من الصعب فهم دلك
  • Bundan bir anlam çıkarmak mümkün değil.
    أنت لا يمكنك أن تصنع أيّ إحساس منه
  • Neden kendi cenazesinde yoktu? - kelimelerden anlam çıkarmak gibi
    كان لوكاس , لمَ لم يكن في جنازته ؟ امتصاص للكلمات الرقيقة
  • Bilgisayarlar olasılıklardan anlam ortaya çıkarmak amacıyla rastgele sayılar üretir.
    "الحاسبات تولد أرقاماً عشوائية في محاولةٍ" "لإدراكِ معناً للإحتمالية"
  • İşin sırrı hayatın tadını çıkarmak, hiçbir anlamı olmaksızın onu kabullenmek.
    كان يستمتع بحياته و لكن ليس لها معنى
  • Bu başarıdan bir anlam çıkarmak için Rutherford ve Cambridge'deki çağdaşlarının atomun ne olduğu hakkında sadece kabataslak fikirleri ve boyutu hakkında fikirleri olduğunu düşünün, ve akıl durdurucu küçüklüğü, milimetrenin on milyonda biri...
    فإن لها حلين الحل الأول يصف الكون الذي نعرفه المصنوع من الذرات المألوفة لنا و الحل الثاني يصف صورة طبق الأصل من كوننا