Textbeispiele
  • - Söylenmekte zorlanırlar.
    نعم، إنـّهم لا يحبـّون سماعها ويجدون صعوبة في قولها
  • - Tek yaptığın söylenmek.
    كل ما تفعلة معقد
  • Söylenmek mi? Ben söylenmiyorum.
    لن أبكي
  • Yaşanabilir gezegenlerin bulunduğu da söylenmekte.
    يقال ان هناك كواكب آهله بالسكان أيضا
  • Bozuk plak gibi söylenmek istemiyorum.
    لا أريد أن أبدو كسجل مبعثر
  • - Söylenmek daha da kötü yapıyor.
    انتِ تزيدين الأمر سوء بتذمرك
  • Bir düzineden fazla kişiyi öldürdüğü söylenmekte.
    قال إنة قتل أكثر من دسته رجال
  • Vicodin kullanışıma söylenmek için şimdiyi mi buldun?
    لقد اخترت هذه اللحظة لتوبخني بشأن استعمالي للفايكودين؟
  • Bu da okulun şarkısı ve istendiği zaman söylenmek zorundadır.
    هذه كلمات أغنية المدرسة اللتي يجب أن تحفظ
  • Birkaç yıl önce orada bir çocuğun öldürüldüğü söylenmekte.
    قبل بضعة سنوات, قِيل بأنَّ طفلٌ قُتِلَ هُناك