-
Alelacele terk edilmiş.
أحدهم غادر مستعجلاً
-
Alelacele... ...kaçtığı sanılıyor. -Arkadaşlar.
كان واضح أنه خرج في عجالة - هيي، رفاق -
-
-Sarhoş ve alelacele mi?
في ثمالة وسرعة؟ - لقد فهمتَ -
-
Barbarlar şuracıkta alelacele toplaşır.
فقط هناك، البربر يجتمعون.
-
Alelacele gitmiş anlaşılan.
يبدو أنه خرج فى عجلة
-
Alelacele bunu yaptım.
سأركب هذه بسرعة ، إنظر؟
-
Alelacele çıkıp gitti.
حَسناً، هو بالتأكيد خَرجَ مسرعاً من هنا بسرعة.
-
Biri alelacele toplanmış.
لقد حزم شخص حقيبتة في عجلة
-
Biri alelacele toplanmis.
"أحدهم حزمَ أمتعته بعجل"
-
Görüşme alelacele gerçekleşmişti.
أنه كان نوعا ما مستعجل