-
Zavallı biçare.
روح سيّئة
-
O'nsuz biçareyim.
لا شئ دونها
-
Öyledir. Whittier'de biçare büyümüş.
"هو ذلك. نشأ فقيرًا في "ويتير
-
Biçare bebekler, arabanız hazır.
أيها الأطفال عربتكم بانتظاركم
-
Seni biçare hale getirmiş, Lex.
لقد جعلت منك رجلا بائسا.ليكس
-
Biçare fakirliğin tam ortasında doğmuşum.
الحصان يأكل الشوفان قبل أن يربح سباق (كنتاكي) المحلّي
-
Bunlar biçare değil. Bunlar çocuk!
هؤلاء ليسوا تعساء، إنهم أطفال
-
Bunlar biçare değil. Bunlar çocuk!
هذه ليست من حسن الحظ، إنه مجرد طفل
-
Bebek şehrinde tamamıyla biçare kaldı.
إنها ضائعة في العالم بحالة الدمية وعاجزة تماماً
-
Berbattan da beter. Aslında inanılmayacak kadar biçare.
..من اسوا لاسوا , لا اصدق بالحقيقة