-
Kaşıntılı mı?
مصابة بالحكة؟
-
Sanırım teşhisin kaşıntılı değilmiş.
بل هي كذلك, أعتقد أني أنظر إلى (لافيرن) مرة أخرى
-
Mesela kaşıntılı bişi.
مثل الحكه وغيرها
-
Kaşıntılı toplar! Kaşı , kaşı
حُك, حُك, حك الكرات
-
- Kaşıntılı bir halı kastetmemiştim.
كلا بساط خشن
-
Böyle kaşıntılı değişik bir duygu.
إنه هذا الشعور الحارق
-
Bu kaşıntılı bir domuz vebası.
هذا طفح ارجواني
-
İyi görünen mi yoksa kaşıntılı mı?
الوسيم او القبيح
-
"Psoriasis" kaşıntılı deri gibi bir şey.
داء الصدفية مثل الجلد الحاك
-
İşin klişesi beni kaşıntılı yapıyor. Hadi ama Damon.
.فإبتزال ذلك يشعرني بالحكة - .(بحقكَ، يا (دايمُن -