-
Ve bu oldukça olanaklı
ومِنَ المُحتمل جداً
-
Dil ve yazı öğretimi olanaklıydı:
اللغه و الكتابه اصبحت متاخه
-
Bu, diğer herşeyi olanaklı kıldı.
هذه اللحظة التى جعلت كل شىء ممكنا
-
- Bu olanaklı görünüyor değil mi?
الذي تقولينه غريب
-
Olanaklı olsa bile, umarım başkasının yetki bölgesindedir.
و إذا كان ممكن ، فمن الأفضل أن يكون فى دائرة شخص آخرِ
-
...ve mevsimlik fırsatlar yaşamı olanaklı kılıyor.
والفرص الموسمية التي جعلت الحياة مُمكِنة ً
-
- Peki, sanıkların kullandığı Buick'in o lastik izlerini yapması olanaklı mı?
أن تكون سيارة المتهمين الـ"بويك" قد خلفت تلك العلامات؟
-
Bu yüzden o casusluk's olanaklı tek rakipleri için.
لذا .. انه من المحتمل انها تقوم بالجسس لصالح احد المنافسين ..
-
Tamam o zaman,hadi imkansızı deneyelim. Çünkü olanaklı görünen de işe yaramıyor.
هو ضروري لإثبات الشيء المستحيل لأن الشيء المحتمل لا يعمل.
-
Çinlilere ve Perslilere ait kaynaklar, bu konunun uzmanları... ...ve kitapta yazılanlar,... ...Cengiz Han'la ilgili bu sıra dışı belgeselin yapılmasını olanaklı kıldı.
. . دليل من الصينين والفارسيين يحدد عمل قيادة العلماء . والتأريخ السري ولكي يكون . . أكثر تقرير تلفزيوني مكتمل