-
Zorlaştırmak. Zorlaştırmak?
أصعب، أصعب؟
-
Kimsenin hayatını zorlaştırmak istemem.
لا أريد أن أجعل حياة أي شخص أصعب
-
Ayrıca kaçmayı zorlaştırmak için.
ويصعب عليه الركض
-
Zorlaştırmak istemiyorum. Sadece...
(لن أنتقل لمكان (زاك لستُ صعب المراس
-
Demek işimi zorlaştırmak istiyorsun.
تريد القيام بهذا ولكنة طريق صعب
-
Bunu zorlaştırmak mı istiyorsun?
هل ستصعب الامر علينا؟
-
Hayatınızı zorlaştırmak için gelmedim.
لست هنا لتصعيب حياتك
-
Senin için durumu zorlaştırmak istemiyorum.
.يجب عليكي أن تنتظري عاماً أليس هذا ما قالته بوني؟
-
Senin için işleri zorlaştırmak istemiyorum.
هذا كشكي، و لن أخرج. حسنا؟
-
Durumu zorlaştırmak istemeyiz, değil mi?
لا تريد أن تزيد الطين بلة أليس كذلك؟